Kaan Kavaklı – Hemofili Federasyonu Genel Bşk.
Hemofili tedavisinde çok hızlı gelişmeler oluyor. Hemofilide yakın geleceğin yıldız tedavisinin derialtından uygulanacak yeni ilaçlar olacağını geçen yılki yazımızda vurgulamıştık. 2017 yılının sonuna yaklaşırken bu konudaki öngörümüzün yerinde olduğu anlaşıldı. Bir Japon mucizesi olan EMICIZUMAB adlı moleküle Kasım 2017’de ABD’de inhibitörlü hemofili hastalarında FDA tarafından ruhsat verildi. Aralık ayında ABD’nin Atlanta şehrindeki ASH-2017 yani Amerikan Hematoloji Kongresinde bizzat gözlerimizle bu ilacın ABD’deki prospektüsünü görmek imkanı oldu. Roche-Genentech ilaç şirketinin ABD’de piyasaya çıkardığı bu ilaç HemLibra adını taşıyor. Haftada 1 kez deri altından kullanılan bu ilacın profilakside kullanıldığını ancak yeni kanama ataklarında yine eskisi gibi faktör 8 ilacı kullanılması gerektiğini vurgulayalım.
Bu ilaç bu aşamada sadece inhibitörlü hemofili-A hastalarında kullanılabilecek. İnhibitörsüz yani normal hemofili-A hastalarında henüz bilimsel araştırmalar devam ediyor. 1-2 yıl sonra onay alma şansı var gibi görünüyor. Ancak bu ilacın Hemofili-B de etkili olmadığını hatırlatalım.
Damar yolu sorunlarını yıllardır yaşayan hemofili hastaları ve bu sorunla henüz yüzleşmiş yeni tanı hemofilik bebeklerin aileleri bu derialtı kullanımı olan yeni ilaçla ilgili olarak bize çok sayıda soru soruyorlar ve arıyorlar. Bu nedenle bu konuyu merak edenlere yönelik bilgi vermek istiyoruz.
Henüz Avrupa’dan benzer bir haber gelmese de ABD’de hemofilide kullanılacak ilk deri altı ilacın onaylanması Hemofili tedavisinde tarihi bir anı hep birlikte yaşadığımızı gösteriyor. Faktör tedavinin ev şartlarında kullanılması yani Ev tedavisi uygulamasına geçilmesi hemofili tedavisinin bir zamanlar en önemli kilometre taşıydı. Çünkü o dönemden itibaren hemofili hastaları hastane köşelerinden kurtulup evde faktör tedavisi uygulama imkanı buldular. Ancak tüm tedavi seçeneklerinin damar yolundan uygulanması belki de en önemli dezavantajlarından biriydi. Hayat boyu süren ciddi bir kan hastalığı olan Hemofili hastalığında nerdeyse 1 yaşında başlayan damar içi infüzyonların onlarca yıl devam etmesi hemofilideki belki en sıkıntılı durum olarak karşımıza çıkıyordu.
Damar içi yerine derialtı uygulamaya geçiş şu günlerde birçok hemofili hastasının hayallerini süslüyor. Ancak bazı pratik bilgileri aktaralım;
Emicizumab adlı birkaç ay önce ABD’de onay alan ilacın Türkiye’de Sağlık Bakanlığına başvurduğunu biliyoruz. Bir ilacın Avrupa’da veya ABD’de onay alması ülkemizde anında piyasaya çıkması anlamına gelmiyor. Mutlaka bakanlığımızdan deneyimli denetim ekibi ilacın üretildiği fabrikayı yerinde denetliyor. Uygunluk onayı aldıktan sonra ruhsat süreci yürümektedir. Uzun lafın kısası ilk deri altı hemofili ilacının Türkiye’de onay alması ancak 1-2 yıl içinde olacaktır. Bu aşamaya kadar bu ilaca ancak klinik araştırma projeleri çerçevesinde ulaşan 8 Türk hemofili hastası tarafından kullanılabilecektir.
Peki derialtından kullanılacak başka seçenekler yok mu? Tabii ki var. Halen 2 farklı molekül hakkında daha klinik araştırmalar devam ediyor. CONCIZUMAB adlı molekül de önemli aşamalar kaydetti. Bu molekülün etki mekanizması normalde kanımızda mevcut olan Doku Faktörü İnhibitörü adlı proteini baskılamasıyla açıklanmaktadır.
Ülkemizde Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi Hematoloji bölümünde izlenen bazı hastalarımız günlük derialtı enjeksiyonları yoluyla bu yeni ilaç adayını kullanmaya devam ediyorlar. Artık damardan faktör 8 kullanmayı bıraktılar ve insülin kalemiyle evlerinde her gün kolayca uygulamak yaparak kanamalardan korunuyorlar. Henüz ayrıntılı bilgi vermek için çok erken. Gözlemlerimizi kaydediyoruz.
Diğer derialtı ilaç seçeneği ise FİTUSURAN adlı molekül. Bu ilaç kanımızdaki anti-trombin adı verilen ve pıhtılaşma sisteminde frenleme özelliği olan proteini baskılamaktadır. Bu ilacın en güçlü yönlerinden biri ise ayda bir derialtı kullanıldığında kanamaları önlemektedir. Hemofili-A yanısıra Hemofili-B’de de etkili olabiliyor. İnhibitörlü veya inhibitörsüz tüm hastalarda etkili olabilmektedir. Bu molekülün faz-3 yani ileri evre klinik araştırmaları 2018 bahar aylarında Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok batı ülkesinde başlamak üzeredir. Bu aşamada çok sayıda hastamızda etkisini ve güvenliğini birçok hastamız üzerinde gözlemlemek fırsatını bulacağız. Ancak yıl sonunda bu ilaçla ilgili akıbet belli olacaktır.
GÜNÜMÜZDE KULLANDIĞIMIZ DAMAR YOLUYLA KULLANILAN FAKTÖR TEDAVİLERİ
Hemofili hastalarının kaderini değiştiren ve onları hastane köşelerinden ve eklem sakatlıklarından hatta erken ölümden kurtaran hep faktör 8 ve 9 ilaçlarıdır. Bundan 20 yıl önce birçok hemofili hastamız sosyal güvence sorunu nedeniyle faktör tedavisi alamıyordu. 2000’li yıllardan sonra ise yaklaşık 5.000 hemofili-A hastası ile 1.000 Hemofili-B hastasının tamamı artık ek ücret de ödemeden faktör ilaçlarını kullanabiliyor. Hem çocuklarımız ve hem erişkin hemofili hastamız profilaksi adı verilen koruma programlarından yararlanıyorlar. Artık hemofilide deneyimli birçok çocuk ve erişkin hematoloji uzmanımız var. Hemofili hastalarımız bir çok kronik hastaya göre oldukça şanslı durumda.
Hemofili hastaları ve hasta aileleri size sesleniyoruz. Sakın elinizdeki faktör tedavisi imkanlarına boş vermeyiniz. Sakın profilaksinizi aksatmayınız. Deri altı ilaçlarının piyasaya çıkmasına az kaldı diye düşünerek gevşemeyin ve sakın damar yolundan yapılan faktör tedavilerini aksatmayınız. Çünkü hastalarımızın birçoğu bu ilaçlara ancak seneler sonra kavuşacaklar. Çünkü Sağlık Bakanlığından onay alma süreçleri uzayabilir ayrıca SGK tarafından SUT listesine alınması için zaman geçebilir. Bu konularla ilgili çabaları zamanı geldiğinde STK kuruluşu olarak Hemofili Federasyonu olarak yapacağız.
Tekrar toparlıyoruz. Hemofili hastalarına ve ailelerine müjdeli haberlerimiz var. 2-3 yıl içinde birçoğunuz derialtı ilaçları kullanarak hayat kalitenizi daha da arttıracaksınız. Ama biraz daha sabırlı ve akıllı olmanızda yarar var.
Demek ki neymiş?
Mevcut tedavi imkanlarını ihmal etmiyoruz. Koruma ilaçlarımızı gerektiği kadar kullanmaya devam ediyoruz. Ev tedavisine devam ediyoruz.
İster plazma kaynaklı olsun ister rekombinant olsun sizi takip eden hematoloğun uygun gördüğü faktör 8 veya 9 ilaçları kullanmaya devam ediniz. Eğer imkanlarımızı kullanmazsak daha sabırlı olmazsak kanamalar artar ve kalıcı eklem sakatlıkları kaçınılmaz olarak ortaya çıkar. Bazı kanamalar hayatımızı bile tehdit edebilir. Tüm bu nedenlerle günümüzde ülkemizin SGK aracılığı ile bize sunduğu imkanları çok iyi ve yerinde olarak kullanmalıyız. Bunu böyle yapmazsak 2-3 yıl sonra derialtı ilaçlarını kullanmaya başlasak bile kalıcı eklem sakatlığı ile yaşamaya devam ederiz.
HEMOFİLİDE GEN TEDAVİSİ NE AŞAMADA?
Hemofilinin aslında bir gen kusuru olduğunu ve aslen kesin tedavisinin gen tedavisi ile gerçekleşeceği bilinmektedir. Ancak gen tedavisi için insanlar üzerinde yapılan çalışmalar oldukça yavaş ilerlemektedir. Bunun en önemli nedeni laboratuvar ortamında ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmaların oldukça uzun sürmesidir. Ancak uzun yıllar sonra önce hemofili-B’de sonra da hemofili-A’da insanlar üzerinde yapılan gen tedavisi çalışmaları çok önemli başarılara sahne oldu. Biz de bu araştırma projelerinin yapıldığı yurt dışındaki merkezlerle birinci elden temas halindeyiz. Artık faz-3 aşamasına kadar ulaşan gen tedavisi çalışmalarına artık Türk hastaları da katılma imkanı bulacak.
Değerli hemofili hastaları ve ailelerine pratik bilgiler vermemiz gerekirse; 2018 yılında hemofili-B gen tedavisi için ülkemizde hasta ön kayıtları başlayacak. Alınan kan örnekleri yurt dışına yollanarak gerekli testleri başarıyla atlatan bazı hastalarımız 2019 yılında İzmir’de Ege Üniversitesinde yapacağımız Gen Tedavisi projesinde bu konudaki gen tedavisi projesine katılma şansı bulacak. Hemofili-A’da ise biraz daha arkadan gidiyoruz. Bu konuda başarılı çalışmalar yapan ABD ve İngiltere’deki gen tedavisi merkezleriyle görüşmelerimiz sürüyor. Henüz ön kayıt çalışmalarına girme çabalarını sürdürüyoruz. Hedef 2018 olmasa bile 2019’da bu konuda ülkemizde çalışmalara başlamaktır.
Gen tedavisi projelerine katılmak için bazı önemli şartlar vardır. Lütfen bu konudaki şartları içermeyen hastalarımız bu aşamada bizi aramasınlar, sadece yazılarımızı takip etsinler.
1- Öncelikle hasta yaşının 18 yaşından büyük olması yani erişkin olması gerekiyor.
2- Hastanın ağır hemofili hastası olması şartır (Hemofili-A için <%1, Hemofili-B için <%2)
2- Mutlaka gen tedavisi sürecindeki risklerin bilincinde olması ve yazılı onay vermesi gerekiyor.
3- Karaciğer fonksiyon testleri normal olmalı ve Hepatit-B / Hepatit-C olmaması gerekmektedir.
4- Yapılacak kan testlerinde adenovirus antikor testinin negatif çıkması gerekmektedir.
Konuyla ilgili merak ettiğiniz sorularınızı bize yazabilirsiniz.
Lütfen telefonla bilgi almak yerine e-posta yazınız.
PROF. DR. KAAN KAVAKLI
HEMOFİLİ FEDERASYONU GENEL BŞK.
info@hemofilifederasyonu.org
kaan.kavakli61@gmail.com
14 Ocak 2018